e-ISSN 2587-2524
Cilt : 23 Sayı : 1 Yıl :

Dizinler

Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.

Androloji Bülteni - : 23 (1)
Cilt: 23  Sayı: 1 - 2021
1. 
Kapak
Cover

Sayfa I

2. 
Danışma Kurulu
Reviewers

Sayfalar II - III

3. 
Başkan'dan
From the President

Sayfa IV

4. 
Editör'den
From the Editor

Sayfa V

5. 
İçindekiler
Contents

Sayfa VI

ORIJINAL ARAŞTIRMA
6. 
Türkiye’de 0-10 yaş aralığındaki çocukların testis hacimleri ve penis boyu uzunluğu: Ölçümler coğrafi bölgeler arasında farklılık gösterir mi?
Testicular volume, and penile length of children aged 0-10 years in Turkey: Do measurements vary among geographical regions?
Osman Akyüz, Müslüm Ergün, Bahriye Kılıç, Soner Çoban, Süleyman Sami Çakır, Ahmed Hamdi Tefekli
doi: 10.24898/tandro.2021.26086  Sayfalar 1 - 6
AMAÇ: Bu çalışmada 0–10 yaş çocukluk dönemindeki çocukların ortalama penis boyu uzunluğu ve testis hacimlerinin belirlenerek, coğrafi bölgelere göre farklılık gösterip göstermediklerinin araştırılması amaçlandı.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Kurumumuz üroloji polikliniğine 2015 – 2020 yılları arasında sünnet ya da muayene için başvuran, yaşları 7 gün – 10 yaş arasında değişen 1156 erkek çocuk çalışmamıza dahil edildi. Penis dorsumunda pubik kemikten meatusa kadar olan mesafe sert bir cetvelle ölçülerek gergin haldeki penis boyu ölçümü gerçekleştirildi. Testis hacimleri ise Prader orşidometrisi kullanılarak ölçüldü. Çalışmaya dahil olan çocuklar Türkiye’nin coğrafik bölgelerine göre yedi farklı gruba ayrıldı.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 4,35±2,65 yıl, penis boyu ortalaması 5,43±1,11 cm, sağ ve sol testis ortalama hacimleri ise sırasıyla olmak üzere 3,15±1,20 ve 3,14±1,19 cm3 olarak saptandı. Bölgeler arasında penis boy uzunlukları için istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0,195). Sağ ve sol testis hacimleri Karadeniz Bölgesi’nde Doğu Anadolu Bölgesi’ne göre ve İç Anadolu Bölgesi için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge’lerine göre anlamlı yüksek bulundu (p=0,013 ve p=0,001). Ortalama penis boyu uzunluğu yaş ve boy ile güçlü, ağırlık ile orta derecede güçlü ve vucut kitle indeksi için zayıf pozitif korelasyon gösterdi. Ortalama sağ ve sol testis hacmi ise yaş, boy ve ağırlık ile orta derecede güçlü, vucut kitle indeksi ile zayıf pozitif korelasyon gösterdi.
SONUÇ: Bu çalışma, ülkemizde 0–10 yaş aralığındaki çocukların penil uzunluk ve testis hacim ölçümlerinden elde edilen değerleri sunmaktadır. Ortalama penis boyu uzunluğu bölgelere göre farklılık göstermezken, testis hacimleri ise bazı bölgeler için anlamlı farklık göstermektedir.

7. 
Hemşirelik öğrencilerinin cinsel bakıma ilişkin tutum ve inançlarının değerlendirilmesi
Evaluation of nursing students’ attitudes and beliefs regarding sexual care
Şefika Dilek Güven, Gülden Küçükakça Çeli&775;k
doi: 10.24898/tandro.2021.02703  Sayfalar 7 - 12
AMAÇ: Araştırmanın amacı hemşirelik öğrencilerinin hastaların cinsel bakımına ilişkin tutum ve inançlarını belirlemektir.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışma nicel tanımlayıcı tasarımda, Nisan- Mayıs 2018 tarihleri arasında Türkiye’de bir üniversitenin hemşirelik okulunda yapıldı. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmaya gönüllü 356 hemşirelik öğrencisi oluşturdu. Araştırmada veriler “Veri Toplama Formu” ve “Cinsel Tutum ve İnanç Ölçeği” (SABS) kullanılarak toplandı.
BULGULAR: Bu çalışmada hemşirelik öğrencilerinin SABS puan ortalaması 42,29±3,65 idi, Türkiye’de hemşirelik öğrencileriyle yapılan diğer çalışma bulgularına göre bizim çalışmamızda hemşirelik öğrencilerinin cinsel bakıma ilişkin tutum ve inançları daha olumsuzdu. Ayrıca bu çalışma batı ve doğu ülkeleri ile Ülkemiz arasında cinsel bakıma ilişkin tutum ve inançlar arasındaki farkı da ortaya koydu. Türk hemşirelerinde batı ülkelerine göre cinsel bakımına ilişkin tutum ve inançlar daha olumsuzdu. Bu sonuç ülkemizin batıya göre cinsellik konusunda hala tabularının olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada Türk hemşirelik öğrencilerinin cinsellik hakkında en önemli engeli “cinsellik hastalarla tartışmak için çok özel bir konu” idi.
SONUÇ: Türkiye’de hemşirelerin bütüncül bakım hizmeti sunabilmeleri için bu engellerin aşılması gerekmektedir.

8. 
Erkek partnerin cinsel hayatında genel memnuniyet ile en fazla ilişkili IIEF parametreleri
The most associated IIEF Parameters with the overall satisfaction in sexual life of the male partner
Mehmet Caniklioğlu, Fatih Fırat
doi: 10.24898/tandro.2021.23600  Sayfalar 13 - 16
AMAÇ: Uluslararası erektil işlev formu (IIEF) her ne kadar erektil işlevlerin (Eİ) değerlendirilmesi için kullanılmış olsa da bize sağlıklı bir cinsel hayatın ipucu olabilecek başka parametreler de sunmakta mıdır? Sorusundan hareketle elimizdeki veriler ışığında genel memnuniyet (GM) skoruna en fazla etki eden parametreleri araştırmayı amaçladık.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: 157 hastanın IIEF verileri retrospektif olarak analiz edildi. Eİ, ilişki memnuniyeti (İM), orgazmik işlev (Oİ) ve cinsel istek (Cİ) ayrı ayrı skorlanıp GM açısından tüm verilere kuantil regresyon analizi yapıldı.
BULGULAR: Erektil işlev (Eİ) ve Cİ’nin GM ile ilişkisi yer yer devamlılığını kaybetmekteydi. Oİ ve CM skorları GM ile en tutarlı pozitif korelasyonu gösteren parametrelerdi.
SONUÇ: Genel memnuniyet (GM) üzerine Eİ’nin öneminin fazla olduğu düşünülse de bu çalışmanın sonuçlarına göre tüm persentiller göz önüne alındığında erkek partner, cinsel hayatının tamamında memnuniyetini değerlendirirken kendi cinsel performansına ve kendi orgazmının kalitesine odaklanmaktadır.

9. 
Erkek sağlık çalışanlarının erkeğe özgü doğum kontrol hapları hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi
Determining the opinions of male healthcare professionals about male-specific birth control pills
Eda Cangöl, Seda Sögüt
doi: 10.24898/tandro.2021.75537  Sayfalar 17 - 21
AMAÇ: Bu çalışma, erkek sağlık çalışanlarının erkeğe özgü doğum kontrol hapları hakkındaki görüşlerini belirlemek amacıyla yapıldı.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Tanımlayıcı olarak yapılan araştırmanın örneklemini 15 Ağustos-1 Eylül 2020 tarihleri arasında bir devlet hastanesinde görev yapmakta olan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 174 erkek sağlık çalışanı oluşturdu. Araştırmanın verileri Demografik Özelliklerini ve Doğum Kontrol Yöntemleri Hakkında Görüşlerini Sorgulayan Bilgi Formu ile yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplandı. Araştırma için gerekli izinler alındı. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde SPSS 22 kullanıldı.
BULGULAR: Çalışmaya katılan erkek sağlık çalışanlarının yaş ortalamaları 38,94±10,203’tür. Erkek sağlık çalışanlarının %27’si lisans mezunu, %70,7’si evli, %51,1’si gelirinin giderine eşit olduğunu ve 97,1’i ilde yaşadığını belirtti. Katılımcıların %40,2’sinin sağlık teknisyeni, %33,3’ünün sağlık memuru, %22,4’ünün doktor, %4,1’nin hemşire olduğu bulundu. Erkek sağlık çalışanlarının %78,7’si aile planlaması yöntemleri ile ilgili bilgisi olduğu, %63,3’ü aile planlaması eğitimlerini yetersiz bulduğu, %48,3’ü kitaplardan ve okuldan bilgi edindiği, %44,3’ü erkeğe özgü doğum kontrol hapları çıkarsa kullanmayacağı, %27,0’si erkeğe özgü doğum kontrol hapları çıksa kullanabileceğini, %28,7‘sinin kararsız olduğu bulundu. Erkeğe özgü doğum kontrol yöntemi olarak hapları kullanmamalarının en önemli nedeninin (%31) sistemik yan etkilerinin olabileceğini düşünmeleri idi. Erkek sağlık çalışanlarının %57,5’i doğum kontrol yöntemlerinin en önemli özelliğinin rahat kullanılabilmesi olduğunu ifade etti. Erkek sağlık çalışanlarının %73,6’sının bilgi eksikliğinden doğum kontrol yöntemlerine çekimser kaldıkları saptandı.
SONUÇ: Erkek sağlık çalışanlarının erkeğe özgü doğum kontrol hapları çıksa düşük oranda kullanacakları sonucuna varıldı. Erkeğe özgü doğum kontrol yöntemi olarak hapları kullanmamalarının en önemli nedeninin sistemik yan etkilerinin olabileceği düşüncesi olduğu saptandı. Bunun sonucunda erkeğe özgü doğum kontrol hapları hakkında farkındalıkların artırılarak gerekli eğitimlerin verilmesi ve daha geniş örneklem gruplarıyla çalışmanın yapılması önerilmektedir.

10. 
Vajinal enfeksiyon varlığı ve tipinin kadında cinsel yaşama etkisi
The effect of vaginal infection and type on women’s sexual life
Pınar Anğın, Ali Doğukan Anğın, İsmet Gün, Yasemin Alan, Gökhan Gülyaşar, Önder Sakin, Resul Karakuş, Süleyman Eserdağ, Vildan Elibol, Abdulmecit Öktem
doi: 10.24898/tandro.2021.43586  Sayfalar 22 - 29
AMAÇ: Vajinal akıntıya neden olan enfeksiyon ajanına göre kadın cinsel fonksiyonlarını değerlendirmeyi amaçladık. Bizim bildiğimiz kadarıyla, en sık görülen üç farklı ajanın kadın cinsel fonksiyonları üzerine etkisini değerlendiren ilk prospektif çalışmadır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Prospektif non-randomize çalışmamızda vajinal akıntı şikâyetiyle başvuran 230 hastadan pap-smear alındı. Papsmear sonucu normal veya inflamasyon olarak raporlanan hastalar kontrol grubunu (Grup 1, n: 122) oluştururken trikomonas (Grup 2, n: 27), bakteriyel vajinozis (BV) (Grup 3, n: 40) ve kandidiyazis olarak raporlanan hastalar (Grup 4, n: 41) çalışma grubunu oluşturdu. Toplam skorun ≤26,55 olması kadın seksüel disfonksiyonu (FSD) olarak kabul edildi.
BULGULAR: Gruplar total FSFI ve subgruplar olan istek, uyarılma, ıslanma, orgazm, tatmin, ağrı skorları açısından ve toplam FSD hasta sayıları açısından karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Koku, renkli akıntı (beyaz, sarı, yeşil) ve kaşıntı tarifleyen hasta sayısı Grup 1’de istatiksel anlamlı olarak yüksek tespit edildi (p<0,01). Lojistik regresyon analizinde beyaz renkli vajinal akıntı, eğitim seviyesi (ortaokul ve lise) ve çalışıyor olmak FSD için risk faktörü olarak belirlendi.
SONUÇ: Vajinal akıntıya neden olan trikomonas, BV ve kandidiyazisin kadın cinsel fonksiyonları üzerinde, FSD açısından bir fark yaratmadığı görüldü. Günümüzde vajinal akıntının FSD’ye neden olduğu konusu hala netlik kazanmamıştır.

DERLEME
11. 
Benign prostat hiperplazisinde kombinasyon tedavileri
Combination treatments in benign prostatic hyperplasia
Ali Atan
doi: 10.24898/tandro.2021.05945  Sayfalar 30 - 36
BPH medikal tedavisinde tek ilaç tedavisinin başarısız olduğu durumlarda kombinasyon tedavileri kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılan çeşitli kombinasyonlar klinik pratiğimize girmiştir. Her hastanın klinik bulgularına ve beklentilerine uygun olan bir kombinasyon tedavisi seçilebilir. Bu derlemede mecvut kombinasyon tedavilerinin endikasyonları ve faydaları ile ilgili güncel veriler sunulacaktır.

12. 
Erkek infertilitesinin medikal yönetimi
Medical management of male infertility
Ekrem Akdeniz, Abdullah Açıkgöz, Fikret Erdemir
doi: 10.24898/tandro.2021.99710  Sayfalar 37 - 46
İnfertilite dünya genelinde görülen önemli bir sağlık problemidir. İnfertilitenin nedeni biliniyor ise nedene yönelik tedaviler yapılmaktadır. Ancak infertil çiftlerin önemli bir bölümünde infertiliteyi açıklayacak herhangi bir neden bulunamamaktadır. Bu hastalara ise ampirik medikal tedaviler verilmektedir. Bu derleme, erkek infertilitesinde kullanılan medikal tedavi yöntemlerinin gözden geçirilmesi amacıyla yapılmıştır.

13. 
DNA yanlış eşleşme onarımı ve erkek infertilitesi
DNA mismatch repair and male infertility
Neslihan Hekim
doi: 10.24898/tandro.2021.26817  Sayfalar 47 - 55
Yanlış eşleşme onarımı, erkek germ hücrelerinin gelişimi sürecinde farklı tipteki DNA hasarlarının onarımında yer alırken, aynı zamanda mayotik rekombinasyonda da önemli görevler üstlenir. Hayvan modelleri ve insan çalışmaları ile MMR genlerindeki değişikliklerin ve ekspresyon hatalarının fertilite sorunlarına yol açabildiği bildirilmiştir. MMR genlerinin bazıları için dizileme çalışmaları yapılmış ve bazı nonobstrüktif infertil erkeklerde gözlemlenen fenotipler hakkında daha fazla bilgi sağlanmıştır. Bununla birlikte son yıllarda yapılan az sayıda çalışma MMR’daki epigenetik değişikliklerin erkek infertilitesiyle potansiyel ilişkisini ortaya koymuştur. Bu derlemede, spermatogenezde mayotik rekombinasyona ve onarım süreçlerine dahil olan MMR genleri ve proteinlerinin erkek fertilitesi üzerine etkisi ile ilgili mevcut bilgimiz özetlenerek, bu genler ve proteinlerdeki hataların erkek infertilitesi ile ilişkilerinin araştırıldığı güncel moleküler çalışmalara odaklanılmıştır.

14. 
Vajinismus tanılı kadınların desteklenmesinde ebelerin rolü
Midwives role in supporting women with vaginismus diagnosis
Esma Demirezen, Zeynep Dilşah Karaçam
doi: 10.24898/tandro.2021.71224  Sayfalar 56 - 61
Cinsel sağlığa ilişkin sorunlar kadınların sadece cinsellikten uzak durmasına değil tüm yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Kadın cinsel işlev bozuklukları arasında vajinismus yaygınlığı ve etkinliği açısından önemli bir yere sahiptir. Ebeler her yaştan kadına birinci ve ikinci basamak sağlık merkezlerinde kadın sağlığı ve hastalıkları, gebelik öncesi, gebelik döneminde, gebelik sonrası dönemde en fazla ulaşan sağlık profesyonelleri arasındadır. Ebeler bakım verici rolleri dışında, eğitimci, danışman, savunucu, araştırıcı, vaka yöneticisi rolleri kapsamında kadınlara her aşamada destek olmaktadırlar. Bu roller “Kadın Cinsel Sağlığı” odağında da ayrı bir öneme sahiptir. Ülkemiz gibi gelenekselliğini önemli ölçüde koruyan, kadın cinselliğinin rahat ifade edilmediği toplumlarda ebelerin konunun tıbbi, sosyal ve psikolojik boyutuna hâkim olması büyük önem taşımaktadır. Özellikle konu ile ilgili eğitim, danışmanlık ile bilgilendirme, bilinç oluşturma, uygun merkezlere yönlendirme çalışmaları, tanı sonrası takip ve tedavi sürecinde eğitim, danışmanlık, vaka yönetimi destek hizmetlerinde ebeler kadın cinsel sağlığı çalışmaları kapsamında önemli bir yere sahiptir. Ebelik uygulamaları sanılanın aksine sadece gebelik, doğum ve aile planlaması hizmetleri ile sınırlı değildir, kadın sağlığının tüm boyutları ile ilgilidir. Kadın sağlığına geniş bir bakış açısı ile ebelerin de “Kadın Cinsel Sağlığı” kapsamındaki rol ve sorumluluklarının bilincinde olmaları büyük önem taşımaktadır. Ancak konuyla ilgili yönlendirici çalışmalar ülkemizde sınırlıdır. Bu derlemenin amacı ülkemizde kadın cinsel işlev bozuklukları arasında %50 gibi önemli bir yere sahip vajinismus sorunu kapsamında ebelerin rol ve fonksiyonlarına dikkat çekmek ve vajinismus tanılı kadınların tedavi sürecinde profesyonel destek alanlarını ön plana çıkarmaktır. Bu bilgilerin ebelerin kadın sağlığını cinsellik boyutu ile birlikte ele almaların önemini vurgulama ve bu kapsamdaki profesyonel uygulamalarına ışık tutacağı düşünülmektedir.

ANDROLOJİ YAYINLARI VE KONGRE TAKVİMİ
15. 
Androloji Yayınları ve Kongre Takvimi
Publications and Congress Calendar of Andrology

Sayfalar 62 - 66
Makale Özeti |Tam Metin PDF

LookUs & Online Makale