e-ISSN 2587-2524
Cilt : 21 Sayı : 3 Yıl :

Dizinler

Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.

Androloji Bülteni - : 21 (3)
Cilt: 21  Sayı: 3 - 2019
1. 
Kapak
Cover

Sayfa I

2. 
Danışma Kurulu
Reviewers

Sayfa II

3. 
Başkan'dan
From the President

Sayfa III

4. 
Editör'den
From the Editor

Sayfa IV

5. 
İçindekiler
Contents

Sayfa V

KLINIK ARAŞTIRMA MAKALESI
6. 
Adölesan varikosel tedavisinde uygulanan üç farklı cerrahi yöntem sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of the results of three different surgical methods in the treatment of adolescent varicocele
Murat Uçar, Ahsen Karagözlü Akgül, Ahmet Ender Caylan, Bilge Turedi, Mustafa Faruk Usta, Nizamettin Kılıç, Emin Balkan, Erol Güntekin
doi: 10.24898/tandro.2019.97268  Sayfalar 83 - 88
AMAÇ: Adölesan dönem varikosel tedavisinde henüz fikir birliğine ulaşılmış ve ideal teknik tanımlanmış değildir. Açık cerrahi (mikroskopi yardımlı veya değil) veya laparoskopik teknikler tedavide kullanılan cerrahi yöntemlerdir. Bu çalışmada laparaskopik, mikroskopik, ve açık varikoselektomi tekniklerinin sonuçlarının karşılaştırılması planlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: 2003–2018 yılları arasında varikosel tedavisi yapılmış olan adölesan ve preadölesan hastalar geriye dönük olarak üç ayrı grupta değerlendirildi. Laparoskopik varikosel ligasyonu (LVL) yapılan hastalar grup 1’e, mikroskopik varikoselektomi (MV) yapılan hastalar grup 2’ye, subinguinal makroskopik varikoselektomi (SV) yapılan hastalar grup 3’e alındı. Operasyona ait ve operasyon sonrası takip dönemi verileri açısından üç grup birbiri ile karşılaştırıldı.
BULGULAR: Grup 1’de 30 hasta, grup 2’de 43 hasta, grup 3’de 40 hasta olmak üzere toplam 113 hastanın verisi retrospektif olarak analiz edildi. Tüm çalışma grubunun yaş ortalaması 13,2 yıl idi. Gruplar arasında taraf ve varikosel derecesi açısından anlamlı fark yoktu. Ortanca operasyon süresi grup 1, 2 ve 3’de sırasıyla 55 (35–70), 50 (40–80) ve 55 dakika (40–70) olarak saptandı (p>0,05). Operasyon sonrasında hidrosel gelişimi, gruplarda sırasıyla toplam 3, 1 ve 2 hastada saptandı (p>0,05). Varikosel nüksü LVL grubunda görülmezken MV grubunda 3 hastada, SV grubunda ise 7 hastada görüldü (p>0,05). Postoperatif testis volüm kaybı Grup 1’de 3 hastada, Grup 2’de 1 hastada görülürken Grup 3’de hiçbir hastada görülmedi. Gruplar arasında sonuçlar veya komplikasyonlar açısından klinik farklılıklar olmasına rağmen yaş ve operasyon esnasında bağlanan damar sayısı haricinde istatistiksel anlamlı bir fark bulunmadı.
SONUÇ: Adölesan varikosel tedavisinde her üç tekniğin de başarı ile uygulanabileceği ancak mikroskobik veya lup ile büyütme altında yapılan varikoselektomi tekniğinde komplikasyon görülme oranının daha az, klinik başarı ihtimalinin ise daha yüksek olduğu görülmüştür.

7. 
Evlilik süresinin prematür ejakülasyona etkisi
Effect of duration of marriage on premature ejaculation
Erdem Kısa, Mehmet Zeynel Keskin
doi: 10.24898/tandro.2019.47113  Sayfalar 89 - 92
AMAÇ: Prematür ejakülasyon (PE) en sık gözlenen erkek cinsel fonksiyon bozukluklardan biridir. Bu çalışmada, evlilik süresinin erkek bireylerin ejekülasyon süresine olan etkisini araştırmayı amaçladık.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: 2014 Temmuz – 2018 Temmuz tarihleri arasında, infertilite polikliniğine başvuran, yaşam boyu PE şikayeti olan 18–40 yaş arası 156 hastanın ve semen analizi için polikliniğe başvurmuş, PE şikayeti olmayan 541 kontrol hastasının kayıtları retrospektif değerlendirildi. Çalışma grubundaki hastaların ejakülasyon süreleri, klinik değerlendirmede tahmini intravajinal ejakülasyon gecikme süresi IELT (self-estimated IELT) değerlerine göre kaydedildi. Tahmini IELTS süresi >1 dk.’dan uzun olan 541 (%77,6) hasta grup 1, <1 dk.’dan kısa olan 156 (%22,3) hasta grup 2 olarak belirlendi. Çalışma grubundaki bireylerin yaşları, partner yaşları, PEDT skorları, evlilik süreleri ve ilişki sıklıkları da karşılaştırıldı.
BULGULAR: Grup 1’de toplam 541 hasta, grup 2’de 156 hasta vardı. Grup 1’de IELTS süresi 194,7±21,4 sn., grup 2’de ise 23,1±4,4 sn. saptandı. Grup 1’de PEDT Skoru 5,2±2,4 iken, grup 2’de 15,8±3,1 idi (p<0,001). Grupların yaşları, partner yaşları, evlilik süreleri ve ilişki sıklıkları arasında istatistiksel fark saptanmadı. Erkek yaşı, kadın yaşı ve evlilik süresinin PE üzerine etkilerini değerlendirdiğimizde, sadece evlilik süresinin PE üzerine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu saptandı (p=0,016). Evlilik süresinde 12 ay (1 yıl) bir artış erkeklerde PE riskini 1,1 kat, evlilik süresinde 120 ay (10 yıl) bir artış ise PE riskini 1,8 kat artırmaktadır.
SONUÇ: Erkek bireylerde cinsel ilişkinin belli evlilik süresinden sonra alışkanlık ve rutinlik kazandığı ve bunun sonucunda, PE riskini artırdığı görüşündeyiz. Çalışmamızın bulgularının daha kapsamlı, uzun dönemli prospektif çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

8. 
Türk toplumundaki yaşlı erkeklerde işeme pozisyonunun işeme sonrası rezidüel idrar hacmi üzerine etkisi
The effect of voiding position on post-voiding residue in aging men in turkish society
Cavit Ceylan, Şenol Tonyalı, Serkan Doğan, Sedat Yahşi, Emre Uzun
doi: 10.24898/tandro.2019.07078  Sayfalar 93 - 96
AMAÇ: Türk toplumundaki erkeklerde işeme pozisyonunun işeme sonrası idrar miktarı [post-voiding rezidü (PVR)] üzerine etkisini araştırmak.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: 2017–2018 yıllarında alt üriner sistem semptomu (AÜSS) ile polikliniğe başvuran ve PSA yüksekliği nedeni ile ultrasonografi eşliğinde transrektal iğne biyopsisi (TRİB) planlanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik bilgileri, üroflowmetri parametreleri [maksimum idrar akım hızı (Q max), ortalama idrar akım hızı (Q ortalama), transrektal ultrasonografide prostat hacimleri ve PVR değerleri kayıt edildi. Hastalar işeme alışkanlığına göre iki gruba ayrıldı: Grup 1=Ayakta işeme alışkanlığı olan hastalar; Grup 2=Çömelerek işeme alışkanlığı olan hastalar.
BULGULAR: Çalışmaya toplam 88 hasta dahil edildi. İki grubun karşılaştırılmasında sırasıyla PSA düzeyleri, prostat hacimleri, üroflowmetride işenen hacim, Q max, Q ort ve PVR açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0,993, p=0,887, p=0,449, p=0,093, P=0,209, p=0,063). Yaş ve prostat hacmi ile PVR arasında istatiksel olarak güçlü bir korelasyon gösterildi (p<0,001, p<0,001).
SONUÇ: Yaşlı Türk erkek popülasyonunda ayakta ve çömelerek işemenin işeme sonrası mesanede kalan idrar hacmi üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı gösterilmiştir.

9. 
Ebelik öğrencilerinin evlilik dışı cinsel ilişki hakkındaki görüş ve tutumları
Views and attitudes of midwife students on premarital sex
Saadet Gonca Mavi Aydoğdu, Betül Uzun, Duygu Murat Öztürk
doi: 10.24898/tandro.2019.07269  Sayfalar 97 - 104
AMAÇ: Bu çalışma, ebelik öğrencilerinin evlilik dışı cinsel ilişki konusundaki görüş ve tutumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Tanımlayıcı nitelikteki araştırma, 2017–2018 öğretim yılı/bahar yarıyılında Amasya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ebelik bölümü öğrencileriyle yürütülmüştür (N=86). Veriler araştırmacılar tarafından literatürden yararlanılarak hazırlanan, öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile evlilik dışı cinsel ilişki konusundaki görüş ve tutumlarını değerlendiren iki form kullanılarak toplanmış ve SPSS paket programında analiz edilmiştir.
BULGULAR: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20,08±2,18 yıldır. Öğrencilerin %68,6’sı cinsel ilişki hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu, %58,14’ü cinsellikle ilgili bilgileri yazılı/görsel basından edindiklerini, %79,07’si cinsellikle ilgili konuları ailesi ile rahatça konuşamadığını, %87,2’si dini inançlarının cinsel deneyim yaşamalarına engel olabileceğini ifade etmiştir. Öğrencilerin cinsel ilişki hakkındaki bilgi düzeyleri ile sınıfları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p=0,000): 1. sınıfların %43,33’ü, 2. sınıfların %65’i, 3. sınıfların %83,33’ü ve 4. sınıfların %100’ü cinsel ilişki hakkında yeterli bilgiye sahip olduklarını belirtmiştir.
SONUÇ: Öğrenciler cinsellikle ilgili konularda karar verebilme, kararlarının sorumluluğunu üstlenebilme, karşılaştığı sorunlara profesyonelce davranabilme, gerektiğinde destek alabilme gibi konularda güçlendirilmeli ve toplumsal değer yargılarının, verecekleri hizmeti etkilememesi amacıyla cinsel sağlıkla ilgili gereksinimleri saptanmalı, öğrencilere gereksinim duydukları konulara yönelik eğitimler verilmelidir.

10. 
Azospermi tanılı her hastaya mikroskopik testiküler sperm ekstraksiyonu öncesi perkütan testiküler sperm aspirasyonu yapılmalı mı?
Should percutaneuous testicular sperm aspiration be performed before testicular sperm extraction in all patients with azoospermia?
Özkan Onuk
doi: 10.24898/tandro.2019.09821  Sayfalar 105 - 109
AMAÇ: Azospermili erkeklerde perkütan testiküler sperm aspirasyonu (PTSA) basit, minimal invaziv bir yaklaşım olarak bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı ilk girişim olarak PTSA yapılmasının yararını araştırmaktır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Hastanemizde non-obstruktif azospermi (NOA) tanısı alan ve mikrocerrahi testiküler sperm ekstraksiyonu (mTESE) ve PTSA yapılan 128 ardışık hastanın tıbbi verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalardan serum total testosteron (T), foliküler uyarıcı hormon (FSH), luteinize edici hormon (LH), ve prolaktin (PRL) düzeyleri istendi. Hastalara genetik analiz yapıldı. Verileri değerlendirilen 128 NOA hastasına tek cerrah tarafından önce PTSA ve sperm bulunamaması durumunda mTESE yapıldı. Hastalar PTSA, sperm bulunan mTESE ve sperm bulunamayan mTESE olarak 3 gruba ayrıldı.
BULGULAR: Üç grup arasında yaş, FSH, LH, Prolaktin ve Testosteron değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Üç grup arasında infertilite süresi açısından anlamlı fark izlendi (p<0,05) Hastalara ağrı nedeniyle VAS (Vizüel Analog Skala) skorları bakıldı. PTSA olan hastalarda VAS skoru 1,93±0,96, mTESE yapılan ve sperm bulunan grupta 2,32±0,74, mTESE yapılıp sperm bulunmayan grupta ise 5,41±1,15 olarak saptandı.
SONUÇ: Çalışmamızda önceden hangi hastaya PTSA yapacağımız ön görülememektedir. Bu nedenle PTSA yöntemindeki fayda ve morbidite azlığından dolayı, her hastaya mTESE öncesi PTSA yapılmasının uygun olacağı kanısındayız.

11. 
Önceden hasta başı asistans tecrübesi olan konsol cerrahının robotik radikal prostatektomi sonrası kontinans ve potens sonuçları: ilk 50 vaka
Continence and potency outcomes after robotic radical prostatectomy in the hands of console surgeon with previous experience as a bedside assistant: first 50 cases
Hacı İbrahim Çimen
doi: 10.24898/tandro.2019.14890  Sayfalar 110 - 114
AMAÇ: Daha önceden hasta başı asistanı tecrübesi olan konsol cerrahının robotik radikal prostatektomi fonksiyonel sonuçlarını sunmak.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Eylül 2016 – Temmuz 2018 yılları arasında prostat kanseri nedeniyle robotik radikal prostatektomi operasyonu uygulanan ilk 50 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Postoperatif kontrollerde hiç ped kullanmama yada güvenlik pedi kullanma kontinan, 1 ped kullanımı hafif derecede, 2 ped ve üzeri ise şiddetli derecede inkontinans olarak değerlendirildi. Uluslararası cinsel işlev formu (IIEF5) skoru >21 olan hastalar potent, ≤21 olanlar ise impotent olarak kabul edildi.
BULGULAR: Ortalama hasta yaşı 64,06±6,15 ve ortalama takip süresi 14,9±6,9 aydı. Bilateral sinir koruyucu, tek taraflı sinir koruyucu ve sinir korumasız cerrahi sırasıyla 37 (%74), 4 (%8) ve 9 (%18) hastaya uygulandı. Sadece 2 (%4) hastada postoperatif Clavien grade 3 ve üzeri komplikasyon görüldü. Cerrahi sınır pozitifliği 11 (%22) hastada tespit edilirken, 5 (%10) hastada biyokimyasal nüks tespit edildi. Postoperatif 6. ayda 40 (%87) hasta kontinan iken, potent hasta sayısı ise 21 (%45,7) olarak bulundu.
SONUÇ: Konsol cerrahisi öncesi hasta başı asistans tecrübesine sahip olmak robotik cerrahinin fonksiyonel sonuçlardaki avantajlarına ek olarak komplikasyon oranlarını da minimalize etmektedir.

DERLEME
12. 
Varikosel patofizyolojisi 2019
Pathophysiology of varicocele 2019
Ahmet Karakeçi, İrfan Orhan
doi: 10.24898/tandro.2019.72621  Sayfalar 115 - 118
Erkek infertilitesinin en sık düzeltilebilir patolojisi olarak saptanan varikosel, normal popülasyonda yaklaşık olarak %13–15 oranlarında belirlenmektedir. Genel popülasyonda bu kadar yüksek oranlarda saptanması ve hastaların %11,7’sinde de semen parametrelerinin normal değerlerde tespit edilmesi, varikosel ve infertilite arasındaki patofizyolojik süreçlerin değerlendirilmesinde yeni araştırma konularını gündeme getirmiştir. Konvansiyonel olarak varikoselin erkek üreme sistemine olası patofizyolojik etkisi, beş ayrı mekanizma ile değerlendirilmektedir. Bu mekanizmalar; hipertermi, hipoksi, toksik sürrenal metabolitlerin reflüsü, hipogonadizm ve kadmium birikmesi olarak bildirilmektedir.

13. 
İnternet ve cinsellik
Internet and Sexuality
Özden Tandoğan, Ümran Oskay
doi: 10.24898/tandro.2019.54154  Sayfalar 119 - 122
İnternet günlük hayatımızda sık kullandığımız bir araç olup çoğu insan tarafından cinsel aktiviteler için kullanılan bir ortam haline gelmiştir.
İnternetin günlük hayatımızda popülerliği cinsellik üzerinde de birtakım değişikliklere neden olmuştur. Cinsel içerikli sitelere erişimlerin
maliyetinin az olması, cinsel fantezilerin internette daha kolay dile getirilmesi bu popülerliği giderek daha da arttırmaktadır. İnternette pornografi kullanımı, çevrimiçi cinsel ilişki ve mastürbasyon amaçlı olmakla birlikte internetteki seks mağazalarıyla yeni bir ortam yaratılmıştır. Pornografinin yaygınlaşmasıyla birlikte ergen gelişimi de etkilenmiş, adölesanların erken yaşta cinsel ilişkiye girme olasılığını arttırmıştır. İnternet tabanlı cinsel eğitim web sitelerinin az veya kullanılmaması nedeniyle yanlış cinsellik öğrenilmektedir. İnternetin kullanımıyla geniş kitlelere uygun maliyetli eğitim verilip cinsel sağlık iyileştirilebilir. İnternet doğal cinselliğin çeşitliliğini etkilemiş, kullanıcılara tek tip cinselliği benimsetmiştir. Ancak internetin gey ve biseksüel erkeklerin cinselliklerini keşfetmelerinde veya cinsel kimliklerinin ortaya çıkmasına da
yardımcı olmaktadır. İnternetin cinselliğe etkisinin avantajlarının yanı sıra dezavantajları da tartışma konusudur.

14. 
Androloji Yayınları ve Kongre Takvimi
Publications and Congress Calendar of Andrology

Sayfalar E1 - E2
Makale Özeti |Tam Metin PDF

LookUs & Online Makale