e-ISSN 2587-2524
Cilt : 19 Sayı : 3 Yıl :

Dizinler

Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.

Androloji Bülteni
Penil fraktür ve neden olduğu üretral yaralanmaya yaklaşımımız; 10 yıllık cerrahi deneyim []
. 2017; 19(3): 69-73 | DOI: 10.24898/tandro.2017.65882

Penil fraktür ve neden olduğu üretral yaralanmaya yaklaşımımız; 10 yıllık cerrahi deneyim

Özkan Onuk1, Nusret Can Çilesiz2, Arif Özkan2, Aydın İsmet Hazar2, Burak Arslan2, Cem Tuğrul Gezmiş2, Memduh Aydın2
1Yeniyüzyıl Üniversitesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul
2GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul

GİRİŞ ve AMAÇ: Penil fraktür, tunika albugineadaki ayrışma sonucu korpus kavernozumda oluşan rüptürdür. Penil fraktür genellikle şiddetli cinsel ilişki sonrası görülür. Penil fraktür olan hastaların yaklaşık olarak %10–20’sinde üretral yaralanma mevcuttur. Görüntüleme yöntemlerinden penil doppler USG (ultrasonografi), pelvik MRG (manyetik rezonans görüntüleme) ve üretranın değerlendirilmesi için retrograd üretrografi yapılabilir. Biz bu çalışmada, penil fraktürle gelen hastalarda klinik yaklaşımımızı ve özellikle üretral yaralanmalı penil fraktürlerin tanı ve tedavisinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini sunmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Kliniğimizde Ekim 2006-Mayıs 2015 tarihleri arasında penil fraktür tanısı ile tedavi edilen 71 hastanın verileri geriye dönük incelendi. Dört hastada el ile penisin bükülmesi sonucu, kalan 67 hastada (%94) ise cinsel ilişki sırasında ortaya çıkmıştır. Üretra yaralanması olan 12 (%17) hastanın hepsi cinsel ilişki sırasında olmuştur. Kesin tanı için bütün hastalara penil USG ve ayrıca measında kan olanlara retrograd üretrografi yapıldı. Hastaların hepsinde cerrahi onarım yapıldı. Tunikanın ve üretranın onarımı için 2/0 ve 4/0 emilebilir sütürler (polyglikolikasit) kullanıldı.
BULGULAR: Postoperatif 3. ve 6. ayda yapılan değerlendirmede 6 hastada (%8) cinsel ilişkiye girmeye engel olmayan hafif eğrilik tespit edildi. Hastaların ortalama IIEF skoru 24,7 (16–30) olarak bulundu. Sadece 1 hastada orta derecede erektil disfonksiyon görüldü. Bu hastanın penil Doppler USG’sinde hafif derecede arteryel yetmezlik tespit edildi. Cerrahi sonrasında 6 hastada (%8) iki ay süren ağrılı ereksiyon görüldü. 2 hastada (%3) ele gelen plak mevcuttu. Hastaların 3 ünde hafif derece AÜSS saptandı. Bu hastaların ort. Qmax: 27,7 idi ve rezidüel idrar miktarı normal bulundu.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Penil fraktür genellikle cinsel birleşmeye bağlı oluşan acil ürolojik bir durumdur ve kısa süre içinde cerrahi onarım yapılması uzun dönem komlikasyonlarını önemli ölçüde azaltmaktadır. Penil fraktürü hastaları üretra yaralanması açısından iyi değerlendirilmelidir. Bilateral korpus kavernozum hasarı olan, external meada kan görülen ve makroskopik hematürisi olanlarda preoperatif retrograd üretrografi çekilerek üretral yaralanma araştırılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Penil fraktür, üretral yaralanma, bilateral korporal yaralanma, primer cerrahi Onarım

Our approach to the penile fracture and urethral injury caused; ten years of surgical experience

Özkan Onuk1, Nusret Can Çilesiz2, Arif Özkan2, Aydın İsmet Hazar2, Burak Arslan2, Cem Tuğrul Gezmiş2, Memduh Aydın2
1Yeniyüzyıl University, Department of Urology, Istanbul, Turkey
2GOP Taksim Training and Research Hospital, Department of Urology, Istanbul, Turkey

INTRODUCTION: Penile fracture is a rupture in corpus cavernosum resulting from dissociation in tunica albugine. Penile fracture usually occurs after severe sexual intercourse. About 10–20% of patients with penile fracture have urethral injury. Imaging methods include penile Doppler ultrasound (USG), pelvic MRI (magnetic resonance imaging), and retrograde urethrography for urethral evaluation. In this study, we aimed to present our clinical approach to patients with penile fracture and especially what should be considered in the diagnosis and treatment of urethral injured penile fractures.
METHODS: We retrospectively reviewed the data of 71 patients treated with penile fracture diagnosis between October 2006- May 2015. Four patients developed during manual penile flexion, the remaining 67 patients (94%) developed during sexual intercourse. Twelve (17%) patients with urethral injury were all during sexual intercourse. For definite diagnosis, all patients had penile USG, and retrograde urethrography was performed for urethrorrhagia. Surgical repair was performed in all patients. Absorbable 2/0 and 4/0 sutures (polyglycolic acid) were used for the repair of tunica and urethra.
RESULTS: Six patients (8%) reported mild curvature that did not interfere with sexual intercourse. The mean IIEF score of the patients was found to be 24.7 (24–30). Only 1 patient had moderate erectile dysfunction. Mild degree of arterial insufficiency was detected in penile Doppler USG of this patient. Six patients (8%) had a painful erection for two months after surgery. There were plaques in 2 patients (3%). Mild LUTS was detected in 3 patients. Mean Qmax was 27.7; Residual urine was monitored physiologically.
DISCUSSION AND CONCLUSION: As a result, penile fracture is usually an urgent urological condition due to sexual intercourse. Early surgical repair significantly reduces long term complications. Penile fracture patients should be evaluated well for urethral injury. Urethral injury should be investigated by performing preoperative retrograde urethrography in patients with bilateral corpus cavernosum damage, urethrorrhagia, and macroscopic hematuria.

Keywords: Penile fracture, urethral injury, bilateral corporal injury, primary surgical repair

Özkan Onuk, Nusret Can Çilesiz, Arif Özkan, Aydın İsmet Hazar, Burak Arslan, Cem Tuğrul Gezmiş, Memduh Aydın. Our approach to the penile fracture and urethral injury caused; ten years of surgical experience. . 2017; 19(3): 69-73

Sorumlu Yazar: Özkan Onuk, Türkiye
Makale Dili: Türkçe
LookUs & Online Makale